Osteoporoz önlenebilir bir kemik hastalığıdır.
Osteoporoz, yani halk arasında bilinen adıyla, kemik erimesi; kemik miktarında azalma ve kalitesindeki bozulma nedeniyle kemiklerin zayıflaması ve kırılmaya çok yatkın bir hale
gelmesiyle oluşan bir hastalıktır. Kemik sağlığındaki bozulma fiziksel, psikolojik ve sosyal yönden bireyleri etkileyerek yaşam kalitesinde azalmaya neden olmaktadır. Osteoporoz daha çok omurga, el bileği ve kalçada kırıklara yol açmaktadır. Ancak çok önemli bir ipucu ise bireyin kendisinde fark ettiği "boy kısalması" dır.
Osteoporozun tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi Türkiye'de de özellikle ileri yaşlarda sıklıkla görülebilmektedir. Osteoporoz riskini arttıran etmenler arasında sigara içimi, fazla
alkol tüketimi, steroid kullanımı, erken menopoz, hareketsiz yaşam, yetersiz ve dengesiz beslenme sayılmaktadır. Osteoporozu önlemede en önemli iki faktörden biri güçlü kemik
oluşumunu sağlamak, diğeri ise kemik kaybını önlemektir. Kemiklerdeki kalsiyum birikimi büyüme hızına bağlı olarak artar ve 25 yaş civarında en yüksek düzeye ulaşır. 30 yaşa kadar kemiğin kalsiyum miktarında önemli bir değişim olmaz. Bu yaştan sonra kalsiyum içeriğinde azalma başlar. Kemikteki kalsiyum kaybı menopozla birlikte hızlanır. Bu nedenle osteoporoz riskinin azaltılmasında, büyüme çağındaki çocuklarımızın ve gençlerimizin yeterli kalsiyum alımı çok büyük önem taşır.
Osteoporoz riskini azaltmak için;
• Yeterli ve dengeli beslenin,
• Düzenli olarak egzersiz yapın
• Güneş ışığından yeterince yararlanın,
• Sigara ve alkolden uzak durun,
• Kafeinli içeceklerin ve tuzun aşırı tüketiminden kaçının.